AKP Rejimi ayakta duramayacağını görüyor

Seçimlerin gerçek sonucu Türkiye’nin artık bu rejimi taşıyamayacağıdır. İktidarı ve muhalefetiyle bunun farkında olan rejim güçleri erkenden önlem almaya başladılar.

Yeni hükümetin kompozisyonu emperyalist siyasetin daha kararlı ve daha da otoriter bir şekilde uygulanacağının ilk işareti olmuştu.

Rejime yönelik muhalif tavır ve yaklaşımların bastırılacağı günlerdeyiz. Millet İttifakı dağıtıldı. Bu ittifakın içindeki iki ana parti ve dışarıdan destek veren YSP yeniden dizayn ediliyor. Onlara yeni sınırları empoze ediliyor.

Bu operasyonun medya ayağıyla ilgili ilk işaretler zaten Sözcü üzerinden verilmişti. Şimdi rejimle en uzlaşmaz olan Merdan Yanardağ’ın TELE 1 hedef seçilmiştir. Devre dışı bırakılmak istenmektedir.

Bu koşullar altında devrim ve demokrasi güçleri neyi bekliyorlar? Rejimin yeni bir seçim kampanyasına hazırlanmayı mı?

Alevi ve Zaza kimliğiyle Kılıçdaroğlu AKP Rejimi’nin yükseliş devri operasyonları sırasında muhalefeti tutmak, onun gazını almak bakımından işlevseldi.

Bugün bu işleviyle rejim adına işlevsel olamayacağı görülüyor. CHP’nin işlevsizleştirilmesi, bu arada, İYİP’in ve diğer sağ partilerin (ve belki operasyona maruz kalmış haliyle YSP’nin de) iktidara yamanması için operasyonlar yapıldığı, yapılacağı izlenimi ediniliyor.

Devrimciler, demokratlar bu süreci seyretmemeli. Bir direniş hattına ivedilikle ihtiyaç var. Merdan Yanardağ’ın şahsında TELE 1’in maruz bırakıldığı bu saldırı bir çıkış vesilesi olmalıdır.

“Nasıl olsa 8-10 ay sonra yeni bir seçim var” havasında sıranın bizlere gelmesini mi bekleyeceğiz?