Bu sonuçların Erdoğan’ın arkasında duran iç ve dış sermaye çevrelerine bir yararı olmayacak. Dahası, Türkiye’nin en dinamik, en üretken, en iyi eğitilmiş kesimlerinin bu düzenden kopuşlarına katkı yapacaktır. Artık demokrasicilik oyununun arabasına koşulmayı kabullenerek gidişata müdahale edilemeyeceğine ikna olmalarını sağlayacaktır.
“Aman falanca parti seçime katılabilsin, şu diğeri barajın altında kalmasın” hesaplarıyla, oy matematiğiyle, irrasyonel ittifak formülleriyle çıkış sağlanamayacağını idrak edecektir. Asıl değerli olan, sahte, kırılgan bir seçim zaferi değil, böyle bir idrake ulaşmaktır. Türkiye’nin dönüşümü için böyle bir idrak ön koşuldur.
Türkiye solunu CHP’nin, HDP’nin kuyruğuna bağlayıp sandık sandık dolaştıran anlayış kendi kendisini bitirmiştir. Uzakta değil, bugün İstanbul’un varoşlarında, çoğu emekçi, yoksul geniş bir kitle nazarında, sol demek, sosyalist demek, büyük ölçüde PKK-HDP taraftarı anlamına gelmektedir. Sosyalist kimlikleriyle, “Bugün Türkiye’nin en önemli sorunu Kürt sorunudur” diyenler, Türkiye’den dışlanmak üzereler. Bu çevreler, solu etnik bir politikayla özdeşleştirdiler. Bu durum sağ seçmeni konsolide etmekle kalmadı, saflarının genişlemesine de katkı yaptı. MHP’ye sahip çıkılmış olmasını, İyi Parti’ye oy kaymasını nasıl izah edeceğiz? Sen aman HDP barajın altında kalmasın, oraya yönelelim dersen, öbürleri de çökmüş MHP’yi ayağa kaldırırlar.
Bugün Diyarbakır’daki HDP’li bayram yapıyor. Pekiy ya Batı’daki, HDP’ye oy vermiş Kürt olmayan yurttaş, o da bayram yapıyor mu? Biri neden memnun, öteki neden memnun değil? Çünkü ikisinin gündemi, siyasal beklentileri farklı. Onların her ikisinin kahir ekseriyeti için bu seçimin anlamı, aynı önceki seçimlerin anlamı gibi farklıdır.
Bu seçimlerden istikrar değil, siyasal kriz çıkmıştır. En önemlisi, AKP’nin parlamento çoğunluğunu kaybetmiş olmasıdır. AKP öncelikle MHP’ye, olmadı İYİ Parti veya HDP’ye muhtaçtır. Ancak özellikle MHP ve sonra HDP de (hangi kılıf içinde olursa olsun) iktidar istiyorlarsa, AKP’ye muhtaçtırlar. Seçimlerin asıl galibi olan bu iki milliyetçi parti kilit işlevlerini yerine getirmek için AKP’ye ihtiyaç duyacaklar, AKP de iktidarını sürdürmek için özellikle bu ikisinden birisini yanında tutmak isteyecektir. AKP, Cumhur İttifakı içinde MHP tarafından sıkıştırıldığında, HDP’ye yeşil yakacaktır. İYİ Parti herhalde, gelecek hesaplarıyla, merkeze tutunmayı düşünecektir. AKP ile ortaklığa yanaşmayacaktır. Akşener’in böyle bir ortaklığı, diğer iki partiye nazaran kendi seçmenine izahı çok zordur. Bir erken seçim talebini de, öncelikle MHP ve HDP kabul etmeyeceklerdir.
Tekrar olsun, milletvekili seçimlerinin asıl galipleri olan biri Türk diğeri Kürt iki milliyetçi parti, siyaset belirlemek bakımından kilit bir rol oynayacak konuma ulaşmışlardır.Bu seçimlerin en çarpıcı sonucu budur. Bu sonucun ortaya çıkmasında sol seçmene HDP için yapılan telkinin baş rol oynamış olduğu açıktır. HDP Kürdistan’da beklentilerinin gerisinde kalırken, Türk coğrafyasında bu yüzden kazanmıştır. HDP için yapılan çağrıyı duyan sağ seçmen adeta can havliyle MHP’yi ihya etmiştir.
Soru, HDP’nin bu kazanımının Türkiye sol siyasetine ne kazandıracağıdır. Kazanç mı, bugüne kadar ne kazandırmışsa, yine onu kazandıracaktır. Kürt siyaseti Türkiye solunu tüketmektedir. Kürt siyasetini sosyalist Türkiye siyasetinin çıkarlarına tabi kılmayı öngörmeyen siyaset bu gidişatıtan sorumludur.
Bir yandan, Erdoğan’ın OHAL koşullarında, hileli bir referandumla iktidarını yenilemiş olduğunu, gayri meşru olduğunu iddia edip, sonrasında onun iktidarını pekiştirmesini temin edecek başka bir seçime, hem de yine yakınılan OHAL şartlarında razı olmak siyasal bir sefalettir. Türkiye’nin başta emekçiler olmak üzere en dinamik güçleri CHP ve HDP’li düzenbazlar, bu kılavuz kargalar tarafından sürekli olarak siyaseten iğfal edilmektedirler.
Devrim korkusuyla çözümü düzen siyasetinde, onun parlamentosunda arayan küçük burjuva solu, HDP’yi parlamentoya sokarak muradına ermiştir. Bir kez daha olası bir sokak kalkışmasında Kürt siyasetinin devrimci siyasetten uzaklaşma olasılığını güçlendirmiştir.